Sincan Diş Eti Hastalıkları - Periodontoloji : Diş Eti İltihabı, Çekilmesi, Tedavisi Ankara Diş Hekimi Sincan Diş Kliniği - Diş Hekimi Ankara : Aysun İĞNELİ Diş Kliniği Sincan

İçeriğe git
PERİODONTOLOJİ
(DİŞ ETİ HASTALIKLARI)
periodontoloji
Diş Eti Hastalığı Nedir?
Diş Eti Hastalıkları;
dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın ve önemli bir ağız sağlığı sorunudur. Diş Eti Hastalıkları; diş etlerinin, dişleri destekleyen dokuların ve çene kemiğinin iltihaplanması ve hasar görmesi ile karakterizedir. Diş eti hastalıklarının sadece ağız sağlığı üzerinde değil, genel sağlık üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Diş Eti Hastalıklarının Genel Tanımı :


Diş eti hastalıkları, genellikle bakteriyel plak ve diş taşı birikimi nedeniyle ortaya çıkan, diş etlerinin ve dişleri destekleyen dokuların iltihaplanması, hasar görmesi ve çekilmesi ile karakterize edilen ağız sağlığı sorunlarıdır. Diş eti hastalıklarının başlangıç aşaması gingivitis (diş eti iltihabı) olarak adlandırılırken, daha ileri aşamalarda periodontitis (diş eti çekilmesi ve diş destek dokularının zarar görmesi) şeklinde seyreder.

  Diş Eti Hastalıklarının Önemi

Diş eti hastalıklarının önemi, sadece ağız sağlığı üzerinde değil, genel sağlık üzerinde de büyük bir etkiye sahip olmasıdır. İleri aşamalarda diş eti hastalıkları, diş kaybına ve çene kemiği erimesine yol açabilir. Ayrıca, diş eti hastalıklarıyla ilişkili kronik inflamasyon, kalp hastalığı, diyabet ve solunum yolu enfeksiyonları gibi sistemik hastalıkların gelişimine katkıda bulunabilir.

  Diş Eti Hastalıklarının Görülme Sıklığı

Diş eti hastalıklarının prevalansı, dünya genelinde oldukça yüksektir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, yetişkinlerin yaklaşık %50'si en az bir diş eti hastalığına sahiptir. Prevalans, yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum ve genetik faktörler gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Özellikle yaşlı bireylerde diş eti hastalıklarının sıklığı ve şiddeti artmaktadır. Diş eti hastalıkları, dünya genelinde yaygın ve önemli bir ağız sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diş Eti Hastalıklarının Çeşitleri ve Evreleri :


Diş eti hastalıklarının genel türleri ve evreleri şu şekildedir:

   Gingivitis (Diş Eti İltihabı)
Gingivitis, diş eti hastalıklarının başlangıç aşamasıdır ve diş etlerinin iltihaplanmasıyla karakterizedir. Bakteriyel plak birikimi sonucu diş etlerinde kızarıklık, şişlik ve kanama görülür. Gingivitis erken teşhis ve tedavi ile geri döndürülebilir.

   Periodontitis (Diş Eti Çekilmesi ve Diş Destek Dokularının Zarar Görmesi)
Gingivitis tedavi edilmezse, Periodontitis adı verilen daha ileri bir diş eti hastalığına dönüşebilir. Periodontitis, diş eti çekilmesi, periodontal ceplerin derinleşmesi ve diş destek dokularının (periodontal ligament ve alveolar kemik) hasar görmesi ile karakterizedir. Periodontitis, diş kaybı ve kemik erimesine yol açabilir.

Periodontitis, klinik seyri ve etkilediği dokulara göre çeşitli alt türler ve evrelere ayrılır:

A. Kronik Periodontitis
Kronik periodontitis, en yaygın periodontitis türüdür ve genellikle yavaş seyirli bir süreçtir. Çoğunlukla yetişkinlerde görülür, ancak genç bireylerde de ortaya çıkabilir. Diş eti çekilmesi, periodontal ceplerin derinleşmesi ve diş destek dokularının yavaş yavaş kaybolması ile karakterizedir.

B. Agressif Periodontitis
Agressif periodontitis, daha hızlı kemik kaybı ve diş kaybına yol açan ve genellikle genç bireylerde görülen bir periodontitis türüdür. Aile öyküsü, genetik faktörler ve bağışıklık sistemi ile ilgili problemler agresif periodontitisin gelişiminde rol oynar.

C. Nekrotizan Periodontal Hastalık
Nekrotizan periodontal hastalık, diş etlerinin, periodontal dokuların ve çene kemiğinin nekroz (doku ölümü) ile karakterize edilen ağır bir periodontitis türüdür. Bu tür, genellikle sistemik hastalıklar, kötü ağız hijyeni, sigara kullanımı ve stres gibi risk faktörleri ile ilişkilidir.

Periodontitis evreleri, hastalığın şiddeti, etkilediği dokuların genişliği ve kaydedilen kemik kaybı miktarına göre belirlenir:

Hafif periodontitis: Diş eti çekilmesi ve periodontal ceplerin derinleşmesiyle karakterizedir. Kemik kaybı minimal düzeydedir.

Orta periodontitis: Diş eti çekilmesi ve periodontal ceplerin daha belirgin derinleşmesiyle karakterizedir. Kemik kaybı orta düzeyde olup, dişlerin hareketli hale gelmeye başladığı evredir.

İleri periodontitis: Diş eti çekilmesi ve periodontal ceplerin çok derinleşmesiyle karakterizedir. Kemik kaybı ciddi düzeydedir ve dişlerin hareketliliği artar, hatta diş kaybı meydana gelir. Bu evrede hastalığın ilerlemesini durdurmak ve geri döndürmek zorlaşır.

Özetle, diş eti hastalıklarının genel türleri ve evreleri gingivitis ve periodontitis şeklinde iki ana kategoriye ayrılır. Gingivitis, erken teşhis ve tedavi ile geri döndürülebilirken, periodontitis daha ileri evrelerde geri döndürülmesi zor olan bir hastalıktır. Periodontitis, kronik, agresif ve nekrotizan olmak üzere çeşitli alt türlerde ve hafif, orta ve ileri evrelerde seyreder. Diş eti hastalıklarının türleri ve evreleri, hastalığın şiddeti, etkilediği dokular ve kaydedilen kemik kaybı miktarına göre belirlenir.
Diş Eti Hastalıkları Oluşumunda Etkili Risk Faktörleri Nelerdir?

Diş eti hastalıkları oluşumunda etkili olan risk faktörleri şunlardır:

   Kötü ağız hijyeni:
Düzenli ve etkili diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız hijyenine dikkat etmemek, bakteriyel plak birikimine ve diş eti hastalıklarının oluşumuna yol açar.

   Sigara ve alkol kullanımı:
Sigara, diş eti hastalıklarının gelişimine ve tedavi başarısına olumsuz etkiler yapar. Alkol kullanımı da ağız sağlığına zararlıdır ve diş eti hastalıklarının riskini artırabilir.

   Genetik faktörler:
Diş eti hastalıklarına yatkınlık, aile öyküsü ve genetik faktörlerle ilişkilidir.

   Diyabet:
Diyabet hastaları, diş eti hastalıklarına daha yatkındır ve hastalıkların seyri daha şiddetli olabilir.

   İlaç kullanımı:
Bazı ilaçlar, ağız kuruluğu ve diş eti hastalıklarının riskini artıran yan etkilere sahiptir.

   Stres:
Stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve diş eti hastalıklarına daha yatkın hale getirebilir.

   Hormonal değişiklikler:
Hamilelik, menopoz ve adet dönemi gibi hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemlerde diş eti hastalıklarının riski artabilir.

   Beslenme eksiklikleri:
C vitamini, D vitamini ve kalsiyum gibi ağız sağlığı için önemli olan vitamin ve minerallerin yetersiz alınması, diş eti hastalıklarının oluşumuna katkıda bulunabilir.

   Yaş:
Yaş ilerledikçe, diş eti hastalıklarının görülme sıklığı ve şiddeti artar.

   Sistemik hastalıklar:
AIDS, romatoid artrit ve Sjögren sendromu gibi bağışıklık sistemiyle ilişkili sistemik hastalıklar, diş eti hastalıklarının riskini artırabilir.

   Periodontal hastalık öyküsü:
Daha önce diş eti hastalığı yaşayanlar, tekrarlayan diş eti hastalıklarına daha yatkındır.
Diş Eti Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Diş eti hastalıklarının belirtileri şunlardır :

Diş etlerinde kızarıklık:
Diş eti hastalıklarının erken belirtilerinden biri, diş etlerinin sağlıklı pembe renkten kırmızıya dönmesidir.

   Diş etlerinde şişlik:
Diş eti iltihabı nedeniyle diş etlerinde şişlik ve hassasiyet oluşabilir.

   Kanama:
Diş fırçalama veya diş ipi kullanımı sırasında diş etlerinin kanaması, diş eti hastalıklarının belirtilerindendir.

   Diş eti çekilmesi:
Diş eti hastalığı ilerledikçe, diş etleri dişlerden çekilebilir ve dişlerin köklerini çevreleyen alanlarda boşluklar oluşabilir.

   Kötü ağız kokusu:
Diş eti hastalığına bağlı olarak ağızda bakteri ve yiyecek artıkları birikebilir, bu da sürekli kötü ağız kokusuna neden olabilir.

   Ağızda tat değişikliği:
Diş eti hastalıklarının bir belirtisi olarak ağızda sürekli olarak kötü veya değişmiş bir tat hissedilebilir.

   Dişlerde hassasiyet:
Diş eti çekilmesi ve diş köklerinin açığa çıkması, sıcak, soğuk, tatlı veya ekşi yiyecek ve içeceklerle temas ettiğinde dişlerde hassasiyete neden olabilir.

   Dişlerde hareketlilik:
İleri diş eti hastalığı evrelerinde, dişlerin hareketli hale gelmesi ve aralarındaki boşlukların genişlemesi görülebilir.

   Diş sıkma veya gıcırdatma:
Diş eti hastalıklarının ilerlemesi, diş sıkma veya gıcırdatma gibi ağız ve çene rahatsızlıklarına neden olabilir.

   Çiğneme ve konuşma güçlüğü:
İleri diş eti hastalığı ve diş kaybı, çiğneme ve konuşma güçlüğü yaşanmasına neden olabilir.

   İltihaplı ve ağrılı periodontal cepler:
Diş eti çekilmesi ile birlikte derinleşen periodontal cepler, iltihaplı ve ağrılı hale gelebilir.

Bu belirtilerden herhangi birini yaşamanız durumunda, bir diş hekimine başvurarak değerlendirme ve gereken tedavilerin uygulanması önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, diş eti hastalıklarının ilerlemesini önlemekte ve daha ciddi komplikasyonları engellemekte kritik bir rol oynar.
Diş Eti Hastalıklarının Tanısı Nasıl Konur?

Diş Eti Hastalıklarının tanısı, diş hekimleri tarafından kapsamlı bir klinik değerlendirme ve bazı durumlarda radyolojik incelemelerle konur.

Diş Eti Hastalıklarının Tanı sürecinde şu adımlar izlenir:

   Tıbbi ve diş öyküsü:
Hasta, mevcut sağlık durumu, geçmiş hastalıklar, ilaç kullanımı ve daha önce yaşadığı diş eti hastalıkları hakkında bilgi verir. Bu bilgiler, diş eti hastalıklarının oluşumunda rol oynayan risk faktörlerini belirlemeye yardımcı olur.

   Klinik muayene:
Diş hekimi, hastanın ağız ve diş etlerini inceleyerek kızarıklık, şişlik, kanama ve diş eti çekilmesi gibi belirtileri değerlendirir. Ayrıca dişlerin durumu, plak ve tartar birikimi de incelenir.

   Periodontal sondalama:
Diş hekimi, periodontal sonda adı verilen ince bir alet kullanarak diş etlerinin derinliğini ve diş eti çekilmesinin derecesini ölçer. Bu ölçümler, periodontal ceplerin derinliğini belirlemeye ve diş eti hastalığının evresini saptamaya yardımcı olur.

   Diş hareketliliği değerlendirmesi:
Diş eti hastalıklarının ileri evrelerinde, dişlerin hareketliliği ve stabilitesi azalır. Diş hekimi, dişlerin hareketliliğini kontrol ederek hastalığın şiddetini ve ilerlemesini değerlendirir.

   Radyolojik incelemeler:
Diş eti hastalıklarının tanısında ve evrelemesinde, periapikal röntgenler ve panoramik röntgenler gibi radyolojik incelemeler önemli bir rol oynar. Röntgenler, diş ve çene kemiği yapılarını göstererek kemik kaybı, diş kökleri ve periodontal ligamentin durumunu değerlendirmeye yardımcı olur.

   Gelişmiş tanı yöntemleri:
Bazı durumlarda, daha ileri görüntüleme teknikleri (kone-beam bilgisayarlı tomografi gibi) ve mikrobiyolojik testler kullanılabilir. Bu testler, diş eti hastalığına neden olan bakteri türlerini belirlemeye ve enfeksiyonun tedavi planına etkisini değerlendirmeye yardımcı olur.

Diş eti hastalıklarının tanısı, bu değerlendirmeler ve testler sonucunda konulur. Diş hekimi, elde edilen bilgilere dayanarak hastalığın türünü, evresini ve şiddetini belirleyerek uygun bir tedavi planı hazırlar.
Diş Eti Hastalıklarının Sebep Olabileceği Sağlık Sorunları Nelerdir?

Diş eti hastalıklarının ilerlemesi ve tedavi edilmemesi durumunda, çeşitli "komplikasyonlar" ortaya çıkabilir.

Diş kaybı:
İleri periodontitis, diş eti ve çevreleyen destekleyici kemik dokusunun yıkımına yol açarak diş kaybına neden olabilir.

   Estetik problemler:
Diş eti çekilmesi, dişlerin köklerinin açığa çıkmasına ve diş etlerinin düzensiz görünümüne neden olarak estetik problemlere yol açabilir.

   Çene kemiği erozyonu:
İleri periodontitis, çene kemiğinde önemli kemik kaybına ve erozyona yol açabilir.

   Çiğneme ve konuşma güçlüğü:
Diş kaybı ve dişlerdeki hareketlilik, çiğneme ve konuşma güçlüğü yaşanmasına neden olabilir.

   Diş sıkma ve gıcırdatma:
Diş eti hastalıklarının ilerlemesi, diş sıkma veya gıcırdatma gibi ağız ve çene rahatsızlıklarına neden olabilir.

   Apseler ve enfeksiyonlar:
İleri diş eti hastalığı evrelerinde, diş etlerinde ve periodontal ceplerde bakteriyel enfeksiyonlar ve apseler oluşabilir. Bu durum, ağrı, şişlik ve iltihaplanma ile kendini gösterir.

   Sistemik sağlık problemleri:
Diş eti hastalıklarından kaynaklanan enfeksiyonlar, vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve sistemik sağlık problemlerine yol açabilir. Örneğin, kalp hastalığı, inme, diyabet kontrolündeki problemler ve düşük doğum ağırlıklı bebekler doğurma riskinde artış gibi durumlar söz konusu olabilir.

   Yetersiz beslenme:
Diş kaybı ve çiğneme güçlüğü yaşayan kişiler, yeterli besin alımında sıkıntı yaşayabilir ve bu durum genel sağlık durumlarını olumsuz etkileyebilir.

Diş eti hastalıklarının komplikasyonlarını önlemek için erken teşhis ve uygun tedavi önemlidir. Düzenli diş hekimi ziyaretleri ve iyi ağız hijyenine dikkat etmek, diş eti hastalıklarının riskini azaltmada ve mevcut hastalıkların ilerlemesini durdurmada büyük öneme sahiptir.
Diş Eti Hastalıklarının Tedavileri Nelerdir?

Diş eti hastalıklarının tedavisi;
hastalığın evresine, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi sürecinin temel amacı, enfeksiyonun kontrol altına alınması ve diş eti sağlığının iyileştirilmesidir.

Diş eti hastalıklarının tedavi yöntemleri:

   Profesyonel diş temizliği:
Plak ve tartar birikiminin uzman bir diş hekimi veya diş hijyenisti tarafından temizlenmesi, diş eti hastalıklarının erken evrelerinde önemli bir tedavi yöntemidir.

   Scaling ve kök yüzeyi düzleştirme (SRP):
Bu işlem, diş hekimi veya periodontist tarafından uygulanır ve diş eti hastalığının daha ileri evrelerinde kullanılır. Scaling ile dişlerin kök yüzeylerindeki plak ve tartar temizlenir, kök yüzeyi düzleştirme ile de diş köklerinin pürüzlü yüzeyleri düzeltilir, böylece diş etlerinin tekrar dişlere yapışması sağlanır.

   Periodontal cep tedavisi:
İleri periodontitis evrelerinde, periodontal ceplerin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi için cerrahi bir işlem gerekebilir. Bu işlem sırasında, diş hekimi diş etlerini kaldırır, cepleri temizler ve ardından diş etlerini sıkıca dişlere geri yerleştirir.

   Kemik greftleri ve doku rejenerasyonu:
İleri periodontitis nedeniyle kaybedilen kemik ve diş eti dokusunun onarılması için kemik greftleri ve doku rejenerasyonu teknikleri kullanılabilir. Bu işlemler, doğal kemik veya sentetik malzemeler kullanarak kaybedilen dokuların yerine getirilmesini sağlar.

   Yönlendirilmiş doku rejenerasyonu (GTR):
Bu yöntem, özel bir membran kullanarak kemik ve diş eti hücrelerinin periodontal ceplere tekrar yerleştirilmesini sağlar. Bu teknik, diş eti ve çene kemiği dokularının yeniden büyümesine yardımcı olur.

   Periodontal plasti:
Diş eti çekilmesi ve estetik problemler için uygulanan bu cerrahi işlem, diş etlerinin daha sağlıklı ve estetik bir görünüme kavuşmasını sağlar.

   Antibiyotik tedavisi:
Diş eti hastalıklarının tedavisinde, lokal veya sistemik antibiyotikler enfeksiyonun kontrol altına alınması ve tedavinin etkinliğini artırmak amacıyla kullanılabilir.

   Bakım tedavisi:
Diş eti hastalıklarının tedavisi tamamlandıktan sonra, düzenli diş hekimi kontrolleri ve profesyonel temizlikler önemlidir. Bu bakım tedavisi, hastalığın tekrarlamasını önlemeye ve ağız sağlığını korumaya yardımcı olur.

   Yaşam tarzı ve ağız hijyenine dikkat:
Diş eti hastalıklarının tedavisinde ve önlenmesinde, iyi ağız hijyenine dikkat etmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek önemlidir. Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargarası kullanımı gibi günlük bakım alışkanlıkları ile sigara içmemek ve dengeli beslenmek, diş eti hastalıklarının kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.

   Tıbbi durumların yönetimi:
Diyabet, hormonal değişiklikler ve bazı sistemik hastalıklar diş eti hastalıklarının riskini artırabilir. Bu tür durumların etkili bir şekilde yönetilmesi, diş eti hastalıklarının önlenmesi ve tedavisinde önemli bir faktördür.

Diş eti hastalıklarının tedavisi, hastanın kooperatif/uyumlu olması, düzenli diş hekimi ziyaretleri ve uygun ağız hijyenine dikkat etmesiyle başarılı sonuçlar elde etme şansını artırır. Diş eti hastalıklarının erken teşhisi ve tedavisi, uzun vadede ağız ve genel sağlık üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir.
Diş Eti Hastalıklarını Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

Diş eti hastalıklarını önlemek için uygulanabilecek stratejiler ağız hijyeni sağlanması odaklıdır;

Düzenli diş fırçalama:
Günde en az iki kez, tercihen her öğünden sonra dişleri fırçalamak, plak birikimini azaltır ve diş eti hastalıklarının riskini düşürür.

   Diş ipi kullanımı:
Her gün diş ipi kullanarak dişler arasındaki plak ve yiyecek artıklarını temizlemek, diş eti sağlığı açısından önemlidir.

   Ağız gargarası:
Antiseptik ağız gargarası kullanmak, ağız hijyenini destekler ve bakteri sayısını azaltarak diş eti hastalıklarının riskini düşürür.

   Düzenli diş hekimi ziyaretleri:
Yılda en az iki kez diş hekimi kontrolüne gitmek, diş eti hastalıklarının erken teşhis edilmesine ve profesyonel temizlik ile önlenmesine yardımcı olur.

   Sigaradan kaçınma:
Sigara içmek, diş eti hastalıklarının riskini artırır ve tedavi süreçlerini zorlaştırır. Sigarayı bırakarak veya hiç başlamayarak diş eti sağlığını korumaya yardımcı olabilirsiniz.

   Dengeli beslenme:
Şekerli ve asidik yiyeceklerin tüketimini azaltarak, sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulayarak diş eti sağlığı desteklenir. C, D ve K vitaminleri ile kalsiyum ve fosfor açısından zengin besinler tüketmek, diş ve diş eti sağlığı için önemlidir.

   Şeker tüketimini azaltma:
Şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlandırarak, ağızda bakteri üremesine yol açabilecek şeker miktarını azaltabilirsiniz.

   Dişleri düzenli olarak kontrol etme:
Ağız ve diş sağlığınızı düzenli olarak gözlemlemek ve değişiklikleri fark etmek, diş eti hastalıklarının erken belirtilerini tespit etmeye yardımcı olabilir.

   Tıbbi durumların yönetimi:
Diyabet, hormonal değişiklikler ve sistemik hastalıkların etkin yönetimi, diş eti hastalıklarının riskini azaltır.

   Ağız protezlerini temiz tutma:
Protez diş, köprü ve implantlarınız varsa, onları düzenli olarak temizlemek ve diş hekimi tarafından kontrol ettirmek önemlidir.

Bu ve benzeri önleme stratejilerini uygulayarak, diş eti hastalıklarının riskini büyük ölçüde azaltabilir ve uzun vadeli ağız sağlığınızı koruyabilirsiniz. Unutmayın ki, ağız sağlığı genel sağlık durumunuzla yakından ilişkilidir ve diş eti hastalıklarının önlenmesi, genel sağlığınızı da olumlu yönde etkiler.

Ayrıca, stresi yönetmek ve yeterli uyku almak da diş eti hastalıklarının önlenmesinde önemli bir rol oynar. Stres, bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve diş eti hastalıklarına daha yatkın hale getirebilir. Uyku, vücudunuzun onarım süreçlerini destekler ve sağlıklı diş etlerinin korunmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, diş eti hastalıklarını önlemeye yönelik stratejiler, düzenli ağız hijyenine özen göstermek, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları benimsemek ve diş hekimleri ile düzenli kontrollerden geçmek üzerine odaklanır. Bu yöntemler, hem ağız sağlığınızı hem de genel sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır.

ile
DİŞ ETİ HASTALIKLARI ve TEDAVİLERİ
hususlarında sormak isteyebileceğiniz detaylar veya
konularında bizzat bizden bilgi alabilirsiniz.
"SİNCAN DİŞ DOKTORU Sitesindeki bilgiler destek amaçlıdır. Diş Hekimi'nin hastasını diş hekimliği hastalıklarını teşhis için muayenesinin ve diş tedavileri uygulamalarının yerine geçmez ! "
İçeriğe dön